4 Mart 2016 Cuma

                                                  *8*                                                


Evde sıcak bir tartışma ortamı vardı, yani nasıl bende anlamdım. Kavga sertçe yapılmaz mı? Sanki birbirlerini üzmeden tartışıyorlardı. Annem ile anneannem tamamen zıt kişiliklerdir, annemin ak dediğine anneannem kara diyor, anneannemin ak dediğine annem kara diyor, yani bunlar nasıl anne kız Allah aşkına biri söylesin! Bu seferki tartışma konusu ise nerede kalacağımız. Anneannem:

-          Kızım burada kalacaksınız, annen buradayken sen nereye gidersin! Dedi hafif ege ağzıyla.

-          Anne tutacağımız ev yakınlarda zaten, hep geliriz dimi Pelin? Ve tartışmaya dâhil oldum.

-          Anne susma hakkımı kullanmak istiyorum. Dedim.

-          Güneş inat etme buradasınız, NOKTA.

-          Kim sana karşı durabilir ki hata ettim. Dedi annem.

Sonuç olarak anneannemlerin evinde kalacağız. Bende doğal olarak yeni odama çıktım, eski odamdan çok daha küçük ve eşyaları eski ama olsun sorun yok. Odada bir yatak,  gar dolap ve küçük bir çekmecesi olan çalışma masası var, bir de benim yerleştirdiğim mantar pano ve derslerimde yardımcı olur diye aldığımız yeni dizüstü bilgisayarı. Şimdi odaya yerleşebilirim ilk önce gar dolabı yerleştireyim. Eşofmanlarım, montlarım, pantolonlarım ve hırkalarımı özenle astıktan sonra sıra katlamam gereken eşyalarda. Bez tişörtlerim ve taytlarımı astıktan sonra da özenle kitaplarımı dizdim, yazar, yazar ayırdım. Sanırım başka işim kalmadı listemi gözden geçireyim, evet kalmadı. O zaman aşağı ineyim bari boş, boş durmayayım.

-          Anneanneciğim nasılsın?

-          İyiyim Pelincim sen nasılsın?

-          Bende iyiyim hayat nasıl gidiyor, geldikten sonra neredeyse hiç konuşmadık, yerleşme filan derken.

-          Hastalıktan hastalığa koşuyorum artık yaşlandım yani ne yapalım.

-          Yok, yok anneanneciğim sen çok iyisin. Arkadan dedem seslendi.

-          Hasret, torunumu biraz da bana bırak zaten bir tane torunumuz var ona da doyamadık.

-          Ayy ilahi Mehmet Ali yaa.

 Sonra bana dönerek fısıltıyla.

-          Kız koş dedene dedi.

 Bende fısıltıyla,

-          Tamam. Diyerek koştum.

-          Güneş neredesin?

-          Tamam, anneciğim geldim.

-          Hızlı gel her şeyi kaçırma.

Ve aniden annemin terlik sesleri duyuldu.

-          Her şeyi kaçırdım mı? Diye sordu annem.

-          Yok, yok bir şey kaçırmadın. Dedi anneannem.

-          Oh rahatladım.

-          Bak hala çocuk gibi. Diye dalga geçti anneannem.

-          E napalım tek çocuk olunca.

-          Hemen şımardı.

Ne kadar babamın yokluğunda kalbimiz kırık olsa da mutluydu.

                                                                          ****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder