29 Mart 2016 Salı

                                       *23*                                                 


Okula uzun zaman sonra tekrar döndük açıkçası pek özlemedim okulu zaten benim derslerim birinci sınıftan beri hiç parlak olmadı. Sabah Doğa adeta kanatlanmıştı bir insan okula neden âşık olur ki, çok saçma! Ben biraz özledim okulu çünkü hediye zamanı var! Hediyeyi nedensizce seviyorum, birini doğum günüme almadan önce hediye aldın mı diye sormak normal mi? Değilse ben anormalim. Servise binerken her zaman ki gibi yere düştüm tebriks bana(bol tebriks bana)(çok bol tebriks bana)(çok çok bol tebriks bana) okula ölmeden gitmeyi başardım, kendimle gurur duyuyorum. İlk ders tabii ki de (maalesef) matematik ama bizim canım çekilişimiz biz garip öğrencilerin yüzüne kocaman bir tebessüm hocamızın yüzüne somurtuk bir ifade aşıladı. İçin için gülen bizlerin sevincine birde hediyeler katılınca hayatımın en güzel gününü yaşıyor gibi hissettim. Hoca harf sırasına göre okuyacağını söyledi ve maalesef “P” harfi alfabemizde sona yakın bir yerde olduğundan ben en son hediye alacaktım ve benim hediye vereceğim çocuğun ismi ”B” ile başlıyor ve bizim sınıfta ismi “A” ile başlayan hiç kimse yok buda demek oluyo…

-          Kim Barış’a hediye aldı çocuklar?

-          Ben! Hocam.

Bir an tüm bakışların üzerimde olduğunu hissettim. İlk olmak hep kötüdür. Nedense ben çok korkarım ilklikten(çok saçma bir kelime oldu).elimdeki ufacık hediye paketini aynı sınıfta olmamıza rağmen yüzünü ilk defa gördüğüme şaşırdığım çocuğa uzattım. Yüzüme bakmadan:

-          Teşekkürler, gibi bir şey mırıldandı.

 Ve sırasına doğru gitti. Sırası da burnu gibi “Kaf Dağında” olduğundan ulaşması 5 yıl sürdü. Sınıfın en ücra köşesinde bulunan küçük sıraya oturup başını eğdi. Gerçekten bu ortaokul tüm şehrin en sevimsiz insanlarının bir araya toplandığı yer. Sıra hiç bitmeyecek sandığım anda bana geldi. Bana bir kız almış Cansu açıkçası çok sevdim kendisini. Upuzun saçları var, upuzun, upuzun, upuzun. Benim neden yok? Diye soracak olursam, soramam çünkü bizim zeki arkadaşımız Pelin, ben oluyorum o, kendisi istedi. Bu arada bana ne almış biliyor musunuz “Okuma Gözlüğü” ve ben kitap okumaya bayılırım. Kesin Doğa demiştir. Zaten hediye paketimi açtığımda ona baktım direkt ve o gözlerini devirdi bu da demek oluyor ki sobelendin Doğacım. Doğa’ya ne almışlar biliyor musun? Anı defteri ve Doğa yazmaktan nefret eder, hiç sevmez yazmayı hatta nefret eder neymiş efendim yaşadıklarımızı ve deneyimlerimizi hiç yaşamayan ve canı olmayan varlığa neden aktaralım sakın bu sözleri yazarlar duymasın…

                                                                                      ****