4 Mart 2016 Cuma

                                           *7*                                                            


Elveda İstanbul, bir daha görüşmemek üzere, buraya nasıl gelmiştim nasıl dönüyorum, ben buraya gelirken mutluydum hem de çok. Ne isim ama “HARİKALAR ŞEHRİ İSTANNBUL” tabi zorluklara göğüs gerebildikçe, şu anda yağmurun şemsiyeme şıpşıp damladığı Muğla sokaklarında geziyorum, eksiklerimi tamamlamak için, tabi maddi eksiklerimi manevi eksiklerimi kim tamamlayabilir ki?

-          Pelin istediğin bir şey var mı?

-          Hayır, yok.

-          O zaman şu otobüse binip gidelim.

-          Köye mi?

-          Evet.

Ve otobüse bindim. Artık normal bir kızım. Koskoca iş adamı Burak Nesil’in kızı değilim. Herkesin imrenerek baktığı Balerin Pelin değilim. Artık bu geçmişe dair son sözlerim. İlk 11 yılımı beynimden siliyorum. Kim ne derse desin hatırlamayacağım.

-          Kızım geldik.

-          Tamam geliyorum.

-          Biraz çabuk ol.

Köyün tek arabası olan Aziz Dedenin arabasına binip yola koyulduk. İstanbul’dan sonra buraya alışmanın zor olacağının farkındayım, istemesem bile zorundayım. Mecburum.

-          Pelin haydi.

-          Tamam

-          EE anne burası anneannemlerin evi değil ki. Dedim.

-          Biliyorum.

-           O zaman neden buradayız

-          İşim var

-          Son kez soruyorum bur…

-          Hoş geldin Güneş. Dedi bakımlı ve köyde yaşadığına inanmadığım bir bayan.

-          Hoş bulduk Elçin Abla.

-          Sende hoş geldin küçük bayan, dedi bana bakarak.

-          Hoş bulduk, dedim.

Ve annem bir şeyler mırıldandı bana doğru ve az önceki bayanla içeri girdi. Bundan bir on dakika sonra dışarı çıktı. Bayanla biraz konuştuktan sonra bana doğru yaklaştı. Bayana giderken son bir göz atarken bana değişik bir şefkatle baktığını gördüm. “TUHAF” doğrusu. Bayanın bizim için gönderdiği arabaya bindikten sonra anneme sordum (yine):

-          Bu bayan kim?

-          Öyle tanıdık.

-          Hımm.

 Gibi sadece o kadar mı? Gibilerinden mırıldandıktan sonra, şoförün geldik sesini duydum. Ve arabadan indim. İçeri girince anneanneme sarılıp, onun taze süt kokusunu içime çektim.

                                                           ****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder