4 Mart 2016 Cuma

                                              *6*                                            


 Sanırım bir kâbusun içindeyim. Hayatımın en kötü günü artık elimden tutan bir babam yok. Annem yanımda olsa bile artık yalnız başımlayım. 10 yaş birden büyüdüm ben artık eski şımarık ve soğuk Pelin değilim. Ben artık zorluklardan kaçmayan güçlü bir kızım. Kendi kendime zorluk yeminleri ederken, dışarıda sanki fırtına kopuyordu, yer gök ağlıyor babam için, hiçbir yer kabullenemiyor babamın ölümünü. Evet, doğru duydun babam öldü o artık, yok o artık geceleri bana göz kırpan bir yıldız şimdi. Babamın intiharından saatler önce geleneksel aile toplantımızı yapmıştık. Her şey mükemmeldi holdingimizin batıyor olmasına karşın ikisinin de yüzünde güller açıyordu. Babam sanki son saatlerini geçirdiğini biliyor gibiydi, her şey son haftama bakılırsa çok mükemmeldi, ben asla mutlu olamıyordum. Bana yasaktı mutluluk. Şımarık prensesin tekiydim eskiden, ama son yaşadığım haftada hiç büyümediğim kadar büyümüştüm. Bu yağmur beni güçlü bir prenses yapmıştı, babam bana anlamlı bir, iki cümle kurmuştu o zaman dikkat etmesem de babamın nefret ettiği duygusal şiir sözcükleri olduğunu sonradan bilinçaltımı zorlayınca fark ettim hatta birini anımsıyorum:

“Mutlu olmak için acele et Pelin, unutma zaman kimse için beklemez”

O zaman aldırmamıştım bile birkaç gün acısını çekip, eski umursamaz Pelin’e geri dönmüştüm.

-          Tıktıktık!

-          Gel, dedim ağlamaklı bir sesle.

-          Kızım holdingimizi sattık, sanırım biliyorsun nedenini. Yeni biriktirdiğimiz parayla Muğla’daki kasabadan yeni bir ev aldım.

-          Tamam.

-          Artık orada yaşayacağız bu anılarla dolu olan şehirde durmak istemiyorum. Dedi ruh gibi.

Bende her şeyimi değiştireceğim. Böyle yaşamak istemiyorum odaya göz gezdirdikten sonra makası alıp saçlarımı kestim yani binevi saçım kalmadı. Tüm elbiselerimi yırtıp belki bir gün kullanırım diye sakladığım kıyafetlerimi çıkarıp, hızlıca bavula tıkıştırdım. Masama bir tekme atıp odadan çıktım. Hızlıca annem koştum ve boynuna sarılıp hüngür, hüngür ağladım. Annem:

-          Üzülme Pelincim baban kendini kurtardı o şuanda çok mutlu sakin ol bebeğim asıl acıyı biz çekeceğiz beraber sımsıkı yumruk gibi. Deyip gözlerimi silip el ele taksiye bindik.

Taksici bizi terminale bıraktı. Artık yeni bir hayata başlıyorum sanki 1-0 galipken 2-4 mağlubum şu anda.  

-          Kızım hadi binelim.

-          Tamam.

-          Artık yeni bir hayata başlıyoruz. Mutlu olacağına söz ver, baban böyle olmasını isterdi, en son verdiği nasihatı asla unutma. O çok önemli ölçüde değiştirecek hayatını. Hayatına yön verecek tamam mı? Mutlu olacaksın anlaştık mı?

-          Peki, anlaştık. Dedim.

-          Geldik inebilirsiniz, dedi taksici amca.

-          Ücret ne kadar? Dedi annem.

-          Taksimetre fiyatı.

-          Buyurun. Dedi ve parayı verdi annem.

Uçağa doğru yürümeye başladık.

                                               ****

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder