*15*
Bugün okul başlıyor, lacivert
eteğimle beyaz gömleğimi giyip ayağıma yeni aldığım hiç giyilmemiş botlarımı
geçirdim. Artık hazırım saçlarımı örebilir annem. Doğa’nın saçları uzun
olduğunda örülmesi güç, o yüzden dün kestirdi hem de küt. Kısacık saçları var,
yeni aldığı bandanayı başına geçirdi. Çok tatlı oldu. Çiçek evde büyüklerle baş
başa kaldı, tabii bu durumdan hiç hoşnut değil. Arkadaş bulmak için o kadar
çabalıyor ki. Ama herkesin kendi arkadaş grubu olduğundan kimse Çiçek’i yanına almıyor.
Annem saçımdaki örgünün son düğümünü de atınca:
-
Tamam, Pelin kalkabilirisin
geç kalıyorsun. Dedi.
-
Peki, dedim iniyorum şimdi.
-
Doğa’ya da haber ver.
-
Peki veririm. Dedim.
Aynı anda Doğa’nın sesi
duyuldu:
-
Pelin haydi servis kaçacak.
-
Tamam geliyorum. Dedim.
-
Hızlı ol. Dedi.
-
Doğa anneme benziyorsun. Dedim
-
Pelin gerçekten kaçıyor
servis.
-
Tamam iniyorum. Dedim çantamı
toplarken.
Kırmızı geçen seneden kalma
deri çantam kıyafetlerimi tamamlıyordu binevi. Okulumuz mahalleye uzak olduğu için
herkesten önce binmek zorundayız servise ki yetişelim. Doğa’ya baktığımda
eskiden aldığı emojili çantayı takmış, her türlü yüz var üzerinde. Çok sevimli
duruyor. Ayaklarında ise yeşil yarım botları var, çok cool duruyor. Servisin
kornasını çalmasıyla ayakta gördüğüm rüyadan uyandım. Uykumu tam alamadığım
için servisin merdivenlerinden zorla da olsa Doğa çıkarabildi. Okula doğru yola
çıkmaya başladık.
****
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder